"Sağlık, bedenin ruhu beklediği yerde zihnin dinlenmesidir". Koşmadan yaşadığımız o her an, tadını çıkardığımız her dakika bizi daha bütün hissettiğimiz, daha tatminkâr bir ruh haline taşıyor. Çaba göstereceğimiz tek şey, aslında çok iyi bildiğimiz, hayatın geçici olması kavramının altında yatan sadelik. Ne kadar basitse yaşamlarımız, o kadar özgür hislerimiz…

Bir amacı olmalı insanın, koşmak için değil varmak için. Varacağımız yere giderken yolda iyi zaman geçirmek için. Hayat bize onun için verildi. Arta kalanlar burada edindiğimiz kendimizi oyalama araçları. Bu amaç sadece sevmek bile olabilir. Dünyaya sadece sevmek için gelmiş olmak hepimiz ilk amacı zaten. Belki de başka amacımız yoktur. Ya da bizi varacağımız yere götürecek başka bir şey daha vardır.

Hayatımızı yaşayış şeklimiz, alışkanlıklarımızdan ibaret. İyi haber, alışkanlıkları değiştirmek zor gibi gözükse de isteğe bağlı olarak çok kolay. Yani yeter ki isteyin. Gerçekten sağlıklı, mutlu, tatmin olduğumuz bir hayat yaratmak için bir engel yok. Her zaman yeni bir yol var. Yolları keşfetmek, zor gelen basamakları çıkmak istekliliğimize bağlı.
Birine iyi gelen spor ötekini sıkabilir; birini mutlu eden yemek diğer birini beslemeyebilir. Kendimize has değişme/dönüşme yöntemini bulmak çok önemli.